Gürültü ile ilgili bir bölüm hazırlayacaksınız içinde öncelikle John Cage ve onun görüşleri, eserleri olmalıdır. Bu sayıdan itibaren gürültünün müzik içerisindeki evrimine katkıda bulunan isimler ve bu serüven anlatılıyor olacak. Ancak hiç kimse gürültünün önemine Cage kadar dikkat çekememiştir. Bu nedenle Bu sayfalarda kendisinin ayrıcalıklı bir yeri olması kaçınılmaz. Hakkında çok yazılıp çizilen Cage ile ilgili başka Türkçe metinler bulabilirsiniz. Bari bir hayrımız dokunsun diyerek Cage’in yapmaya çalıştığı şeyi farklı bir dille yazmaya çalışmış Prof. Dr. Marcel Cobussen’in “Müzikte Yapıbozum” isimli tezinden “Cage ve Gürültü” başlıklı bir metni çevirmeye yeltendik. Yazının sonundaki link’ten metnin orijinaline ve tamamına ulaşbilirsiniz. Tabii yerimiz dar. Ve yazacak çok şey var. Mecburen metni ikiye böldük. Buyrun.
Müzik. Gürültü. Cage. Gürültü ve müzik. Müzikte gürültü. Gürültüde müzik. Müzik hakkında gürültü. Gürültü hakkında Cage. Kafes olarak müzik hakkında Cage.
![](https://www.tayfunpolat.net/wp-content/uploads/2021/02/john_cage.jpg)
Cage’in pek çok bestesi müzik hakkındaki tavrımızda kökten bir değişim başlatır. Bu değişim müziğin yapıbozumu (deconstruction) olarak adlandırılabilir. Yapıbozumun stratejisi müziğin olumlu, baskın ve ayrıcalıklı bir terim olduğu müzik ve gürültü arasındaki hiyerarşinin tersine çevrilmesi biçiminde tanımlanabilir. Cage, müziğin bestelenmesindeki vurguyu, geleneksel hiyerarşiyi sorgulayarak, gürültünün/gürültüyle/gürültüde bestelenmesiyle değiştirmiştir. Müzikten ayrılmamıştır, başlangıç noktası gürültüdür. Çevrenin gürültüsüne ait bir müzik, onları dikkate alan bir müzik yaratmak ister. Bu aynı zamanda sedece bir tersine çevirme değil, müzik ve gürültünün varsayılan zıtlıklarının yer değiştirilmesidir. Müzik gürültünün alanında bir misafir ve gürültü müziğin evinde hoş karşılanır hale gelmiştir.
[1] Müzik. Gürültü. Cage. Gürültü ve müzik. Müzikteki gürültü. Gürültüdeki müzik. Müzik hakkında gürültü. Müziğin bir kafes olması hakkında Cage. John Cage, müzik ve gürültü arasındaki sınırları ciddi biçimde sorgulayan ve karşı gelen ne ilk ne de son bestecidir. Zaman ve teamüller onun bu alandaki en önemli besteci olup olmadığını söyleyecektir. Aynı zamanda Cage’in çalışmalarına gereken özen verilmedikçe, henüz bu konuda yazmak mümkün değildir.
[2] Cage’in görüşüne göre, geleneksel müzik tarihi gereğince, müzik ve gürültü müzik tarihinin gelişiminin uzun çizgisinin en sonunda yerleştirilebilir. Kendimi Cage’in düşüncelerini etkileyen iki ismi teleffuz etmekle sınırlıyorum. Fütürist Luigi Russolo (1855-1947), gürültüyü özgürüğüne kavuşturmaya kalkışmış 20. yy.’ın ilk bestecilerinden biridir. Bu nedenle Russolo’ya Cage’in habercisi gözüyle bakılabilir. Aynı zamanda Cage’in kendisi Fransız asıllı Amerikalı bir besteci olan Edgard Varése’yi (1885-1965) sık sık refere eder. Cage “Müziğin Geleceği”nde (Gena ve Brent, s.38) hatırlıyor: “Örneğin, yıllar önce –hayatımı müziğe adamaya karar verdikten sonra- insanların müzikle gürültü arasındaki ayrımı gördüğünü fark ettim. Varése’yi izlemeye, gürültü için savaşmaya ve mazlumun yanında yer yer almaya karar verdim.” Varése’nin müziği “düzenlenmiş sesler” olarak tanımlamasına rağmen –Cage bu görüşe çok karşıydı- Varése’den beri kendi kuşağından hiç kimseyi ondan daha fazla ruh kardeşi görmez. O, bütün işitilebilir olguları müziğe uygun malzeme olarak kabul etmesiyle, açık ve etkin olarak Cage’i ilgilendirir. “Diğerleri hala gürültüden müzikal tonları ayırıyorken, Varése, ussal bir önyargının algılanması içinden ortaya çıkararak, ikiye ayırmadan, sesin kendi alanı içine hareket etti.” (Cage, 1961, s.83-4). Cage, Varése’yi izleyerek ve Russolo’nun yıkıcı hareketlerini aşarak, sesin dünyası içindeki “müzik kavramı”nın yüksek konumuna karşı savaşır. Cage’e göre bu yüksek kavram, henüz müzikten sayılmayan ses için, teklifsiz ve önyargısız bir kulağın gelişimini kesinlikle zorlaştırır. Gerçekte, insan sık sık bu seslerden kaçınmaya, aklından çıkarmaya ya da inkar etmeye çalışır tam olarak, çünkü onlar müziğin alanına ait değildir. “Sözümona klasik müzik teori ile değil sesle ilgilidir,” der Cage (Gena ve Brent, s.182).
[3] Cage bu görüşlerin getirdiği problemlerin farkındadır. “Müzisyenler bizim müzik yaptığımızı itiraf etmeyecekler, yüzeysel etkilerle ilgilendiğimizi veya genellikle Doğu’yu ya da ilkel müziği taklit ettiğimizi söyleyecekler. Yeni ve orijinal sesler ‘gürültü’ olarak tanımlanacak. Fakat bizim her eleştiriye yanıtımız, çalışmaya ve dinlemeye devam etmek, müziğin malzemeleri ses ve ritm ile müzik yapmak, müzikal yasaklamaların üsten-ağır yapısı, hantallığını umursamamak olmalıdır” (Cage, 1961, s.87, my italics). Cage müziğin dışındaki seslere açık bir müzik (lehine tartışır ve) besteler. Seslerin engellenmemesi. Örneğin otomobil parçaları, boru parçaları ve metal levhalar. Bizi müziğin eski kavramlarından zihnimizi arındırmaya ve “bırak sesler kendileri olsun”un yöntemlerini keşfetmeye davet eder. Gürültünün kabulünün yoluna katılana kadar müziğin “entelektüelliği”ne karşı çıkar. Cage’e göre gürültüler henüz entelektüelleştirilemeyecek seslerdir. Kulak onları doğrudan duyabilir, soyut önyargılara uygun hale getiremez (Bu, sesleri gürültü olarak oluşturmayı uygun hale getirme niyetinin yetersizliğidir). Sesler, üstünlük ya da bağlılığın konumları olmaksızın var olmalıdır. Cage ve gürültü. Cage ve müzik. Direniş ve karşı koyma. Gücün baskın biçimlerine (müzikal töreler, tanımlar) meydan okuma. Hakimiyeti ve hakim olmayı reddediş. Gücün (müzik dünyasının gücünün) uygulamasını dağıtmak.
[4] Müzik. Gürültü. Cage. Gürültü ve müzik. Müzikteki gürültü. Müziğin genel kavramı Cage’i ilgilendirmez. “Eğer birisi ‘müzik’ sözcüğü (eğer bu sözcük kutsalsa) hakkında koruyucu hissediyorsa, onu korur ve kulağına giren diğer bütün sesler için başka bir sözcük bulur. Bu, sözcüklerle kendi kendini üzmek için zaman harcamaktır.” (Cage, 1961, s.190). Cage, bu kavramdan, bu sözcükten nasıl geri çekilebilir? O –ketum, belki kaftanlar giymiş- bu kafesten kaçabilir mi? Sorunun kapanışı, Cage’in projesinin kalbinde kalmıyor mu? Müziğin -müzik denen kafesin- kavramsal kapanışının ötesinde, bestelerinin, düşüncelerinin taşıdığı ifadenin tam kendisini, kapanışın sınırları içinde yeniden yazar; karşı koyma ve yenilemeden biri olan iki ifadeyle sınırlar. Kapanışın karşı koyması yalnızca müzikal dilin kullanılması ve müziğin kendisi olarak yenilenmesi kavramsallığıyla ilerleyebilir. Bu, (müzikal) deneyim halinde gürültüye dönüşen müziktir. Fakat Cage’in çalışması aynı zamanda müziğin azaltamayacağı bir değişimin işaretidir. Cage’in bestelerinin yapıbozucu (deconstructive) çalışması, müziği, dışından içine olduğu söylenemeyecek yarılmış bir kavram olarak bırakır. Cage’in düşünmesi ve bestelemesi, yalnızca müziğin kavramını yeni bir sınır yönünde iten bir çabanın niyeti değildir, kendi içsel gücünün sınırsız kabul edişinden oluşur. Müzik. Cage. Kafes: çeşitli türlerin açık bir çatısı. Açık bir çatı olarak müziğin kavramı. Kapatılması imkansız. İmkansız çünkü bir dışarılık (gürültü) oyuna katılıyor, fırçaya karşı fırçalama, baskıya karşı kendi sınırı ve içerinin (müzik) arasına giriyor, yalnızca genişletmek için içerinin eksikliğini. Bir şeyi eksik ve kendinden eksik. İmkansız çünkü dışarısı (gürültü) her zaman zaten içerideydi (müzik).
[5] Russolo ve Varése gibi insanların bağlardan kurtaran çalışmalarının hırsıyla, Cage kendisini gürültüyü hala “belirsiz alanın sesleri” olarak tanımlayan bir müzik dünyasıyla yüzleşirken bulur. Seslerin dünyasında açık bir hiyerarşi vardır: “müzikal sesler” “gürültü sesleri”nin üzerinde yükselir. Cage’e şüpheyle bakılır, çünkü bu yasak, seslerin “müzikal olmayan” sahasını keşfeder. Onun ilk hareketi (stratejik olarak söylüyorum, kronolojik düşünmeyin), gürültüyü müzikal dünyaya sunarak, müzikal seslere eşit olduğunu göstererek bu hiyerarşik düzeni yıkması olur. Yine de bu ilk hareket hala müziğin el üstünde tutulmasına izin vermektedir. “Müzikal” seslerden ayrılmasıyla, gürültünün artık müzikal sesler gibi dinlenebileceği bir dönem başlar. Cage’in ikinci hareketi artık müzikal sesleri kullanmamak, başlangıç noktası olarak gürültüyü yeğ tutmak olur.
Çeviren: Tayfun Polat
* http://www.cobussen.com/proefschrift/300_john_cage/317_cage_and_noise/cage_and_noise.htm
** Metin içerisinde Cage (Kafes) sözcüğü birkaç yerde iki anlamlı kullanılmıştır.
Ocak 2005, REC
👋🏼