Bundan Sonraki Günlerimiz Hatırlamakla Geçecek albüm tanıtım yazısı

Haşmet Asilkan

“Kelimelerin anlamsızlaştığı bir çağdayız. Örneğin ‘sıradışı’. O kadar çok şeyi tanımlamak için sıradışı sıfatı kullanılıyor ki, gönül rahatlığıyla sıradışı diyemiyoruz herhangi bir şeye.
Oysa Haşmet Asilkan’ın albümü için yekten söylenmesi gereken ilk söz bu; sıradışı. Gerçekten sıradışı. Bir söz albümü Bundan Sonraki Günlerimiz Hatırlamakla Geçecek. Daha adından ele veriyor kendini zaten. Ama sözünü söylerken tek bir fazlalık yok Haşmet Asilkan’ın ifadesinde.
Fazladan bir noktalama işareti, gereksiz tek bir sözcük yok. Albümün sıradışı olmasının sebebi ise -bir söz albümü olmasına rağmen- tek bir nakarat içermemesi. İşte bu durum, bu seçim daha doğrusu, en başta şarkı formunu bozuyor. Şarkı formu bozulunca her bestenin trafiği etkileniyor bundan. Her biri kendi içinde bölümlere ayrılıyor. Haşmet Asilkan bütün
yalınlığıyla diyeceğini derken akustik sazlarla ifade zenginleşiyor. Söyleyeceği bittiğinde çoğunlukla üflemelilerle yenilenen trafikte sazlar hikâyeyi sindirmeyi, duyguyu belirginleştirmeyi sağlayarak kaydı sonlandırıyor. Sadece sözlerin yalınlığına rağmen derinliği ve nakarat olmaması da değil albümü sıradışı yapan, bu yapı da pek karşılaştığımız
bir durum değil. Hem güncel müzik âlemimizde, hem de geçmişte.
‘Gevelenmiş sevgin…’ dizesiyle başlıyor albüm, ‘Nasıl olsa gideceksin, bekletmeyelim’ dizesiyle de bitiyor. Bir cenaze marşı (‘Islak Barut’) dışında tüm parçalar bu hissiyata sahip; geçmişin sevdalarını, ilişkilerin bitişini hatırlamakla geçiyor yarım saat. Ama geriye derin edebi ve müzikal ifadeler bırakarak. Yağmurlu kokusu ve boynuna nefret dizilen ya da
ketenden ince elli kadınlar, bir soruyla yıkılan çizgi halindeki savunmalar, tufandaki dalgalar gibi temiz duygularla tutuşan otlar, belli ki bir muharebeyle bitecek ilişkinin öncesi okunan dualar var bu albümde. Haşmet Asilkan illa bir kategoriye sokulacaksa pop diyor müziğine,
marjinal bir şey yokmuş. Ama su gibi akıp kolayca dinleniyor olması yeterli değil bana göre bu müziğe pop demek için. Evet, sınırda değil belki, ama türdeşlerinin dizildiği sıranın dışında. Dikkatli dinleyicinin bundan sonraki günleri bu albümü hatırlamakla geçecektir. Geçmelidir.”

Tayfun Polat